KİLİS,Lİ ŞİİRLERİ

                                                 AĞIT

Dilinde onun adı var

Ruhunda daim yâdı var

Bu gün Türkün feryadı var

Ağlar atam,atam diye

 

Hasret buldu onbeşini

Silmedi TÜRK göz yaşını

Avucuna almış başını

Ağlar atam,atam diye

 

Matemi kırmış belini

Bağrına basmış elini

Öksüz oğul,kız,gelini

Ağlam atam,atam diye

 

Hüznünü bir an sakla bak

Esen nesimi kokla bak

Gece mehtabı yokla bak

Ağlar atam,atam diye

YILMAZ DOKUZOĞUZ-
                                 
                          

              ÖĞRETMENİM

 

Bizim köyde ilk gördüm          Ilgıt ılgıt bir sıcaklık aktı içime

Sordum kimse bilmedi           Serin sonbahar günüde

Boy bos yerinde                 İşte o gün sevdim seni

Kılık kıyafet hemde             Sen öğretmenimdin

Ne güzel saçların var           Giyimin hoş,sıcacık sesin

Siyah uzun dalgalı saçlar       Siyah uzun saçların

Alnına akar                      Alnına akar

                                     

İçim eriyor sana                Nazik ve kibarsın

Gölgenide takipteyim           Talebelere deyil

Adım adım peşindeyim          Bütün köylüye örnektin

Yaşım olsa kırk elli             Öğretmendin hepimize

Hep seninleyim                  Analar,babalar

Rüyamda,hayalimde             Bacılar,kardaş

Sen hep benimlesin             Sevdi seni herkes

                

Tenimde ılık nefesin            Ilgıt ılgıt

Ben seni ilk                     Sıcaklıksın içimde

Gördüyüm gün sevdim          Rüyamda hayalimde

Sen benim her şeyimsin       Sen hep benimlesin

Öğretmenim                    Öğretmenim.

 

Derleyen…

Hamit Mollahamit

0506.3199166

 

Bizim Havış.
 
Üç tağa,bir kapı ev,
Kılbeye karşın.
Bir kürbiye,bir tazar,
İki de mahmil.
Boydan boya bir ıraf,
Boyu dört arşın.
Yanında bir matmah,
Bir ocak,bir puharı.
Ocak ta don kazanı,.
Bir teşt.bir de tist,
İki hamur leğeni.
Bir de hamam leğeni,
İçinde kalaylı tası.
Tağasında küllüğü var.
Kalıncadır duvarı.
Evden matmah arasında ,
Var bir kuş tağası.
 
Ortada böyük havış,
Döşeli,
Kesme taşdan.
Bir kuyu herezeli,
El değirmeni ile,
Bir de dibek,
Oyulmuş kara daşdan.
Curunumuz yok idi,
Bir sal vardı tahtadan.
Dört asma var,
Yedi veren,
Areyişe alınmış,
Dört sırık,dört şaptadan.
Bir,loğdur,bir de çatı,
Kılbe duvarda duran.
 
Altı mağara,
Üstü tabaka,
Bir odamız daha vardı,
Kerbiye bakan.
Bizim yazlık evimizdi,
Dört tağa bir kapıdan.
İçi sabın sıvaktı.
Hava tağası vardı,
Kalleş havası alan.
 
Şıhabdulah mahallesi,
Cabioğlu sokağında.
Yapıcı Zekeriyenin eviydi.
Kapısı taştan çatma.
        01.03.2007
       M.Yaşar Üzel
       Veteriner Hekim
      

BU KADAR SEVME BENİ        
 
Gurbet !
Kırkiki yıl oldu yeter,sevme beni.
Cip bu kadar sevme beni.
Beşik kertme sözlüm müsün ?
Yandığım,kömür gözlüm müsün ?
Ben seni hiç sevmedim.
Bir gün yarimsin demedim.
Bir gününü göremedim,
Bir gün olsun gülemedim.
Gurbet bana aşık mısın ?
Hala bana aşık mısın ?
Aşık mısın ?
İki elin hep yakamda
Sanki bana kan düşmanı.
Kanım içen kaşık mısın ?
Yeter gurbet,vazgeç benden.
Benim de bir sılam  var
Sılama kara sevdam var.
Sevdiğime türkü,mani dizdiğim.
Sokaklarında güveyi gezdiğim.
Benim de  bir sevdiğim var.
Sabahları, fıtır ekmek,
Tirit kokusuna karışır.
Öğlenleri,sitti simidinden fırın yapması
Kokar burnuma.
Üzerine bulgur unundan dom dom helvası.
Yahut züngül kavurması.
Akşam da anamın kel lebeniğesi
Hele yanında da bulgur aşından
Göğ soğan varsa.
Kilis,Kilis kokar,burnuma !
Mudaaflar açmış,sümbüller mora kaçmış,
Şıkıklar kan kırmızı
Kilis can katar canıma.
Gördün mü gurbet.?
Benim sevdamı,benim aşkımı.
Vazgeç benden artık.
Kırk iki yılda bir gün yüzüm gülmedi.
Ne yedimse karnım doymadı.
Yalan söylemorum,gurbet
Şavayyede kübülmişe
Kuşkanada şıhılmahşe
Bir sehen behteniz peyvazı
Dırnak ekmek dürüm olmuş
            Tikeler dizilmiş şişe                             
Bunların hepsi bahane….
Kadı camisindeki köşe
Kucak açmış.
Yolum gözlor,yolum gözlor
Özüm, sılamı özlor
Döğün açtım dizlerime,
Yelim sızın geçsin hele,
Bırakmazsan,kaçıcım ben.
Sen beni toprak etmeden
Felhenime gidicim ben.
  
       Derdim Azar 7 ARALIKLARDA
 
İlezi mantarasında,
On şümbüllük tarlada,
Bir başşağ olaydım.
Başşak edileydim.
Hellelerde kaynayaydım.
Hedik olaydım.
Miderlerde savrulaydım,
Değirmende çekileydim,
Üçe bölüneydim.
Bulgur olaydım,aş pişeydim.
Simit olaydım,küfte yuğrulaydım.
Sitti simidi olaydım,yapmalanaydım.
 
Gövdeniz mantarasında,
Bin tiyeklik yenicede,
Bir çirtik üzüm olaydım.
Bir hebbemi,
Toprağa serelerdi kuruyaydım,
Sekide satalardı pazarda.
Bir hebbemi,
Sallarda ezelerdi.
Havara serpelerdi üzerime,
Sinilerde gün pekmezi olaydım.
Bir hebbemi de,
Hapısa kaynadalardı da,
Nişe çalalardı özüme.
Bastık olaydım,nuska saralardı.
Ceblerine gireydim,uşak,defşeyin.
 
Kefre mantarasında,
Otuz ağaçlık zeytin olaydım.
Kış geleydi çırpılaydım.
Allefler allefleyeydi beni.
Yeşilken kırılaydım,
Datlanaydım,ketremizlerde.
Mahserelerde sıkılaydım,
Zeyit olaydım barmillerde..
Attun olaydım,ayıklanaydım,
Carralara basılaydım,
Yedi aralıklarda.
         
FIKARA
Fakirim çok fakirim.
Kilise fakirim.
Kilis dilenirim.
Bir lokma Kilis !
Bir nefes Kilis !
Bir gençlik arkadaşı !
Bir eski dost !
Bir sabah pazarı !
Bir Leylit çemi !
Bir Ayşecik çayı demli !
Bir havuştan_yoğurt koydum dolaba !
Havlıda_şerbet haa !
Kilis sesi dilenirim.
Kilis kokusu dilenirim.
_Allah versin !Sesleri duyarım hep.
Ellerim boş kalır .
 
Kilse fukarayım.
Gurbetten yana zenginim
Karunum,çok zenginim.
Böyle garip bir ,Yaşarım.
 
 
Sıla fukarasıyım
Dilenciğim,çok fukarayım.
Zamanı yitirdim,anı yaşarım.
Doğan güneş, bihaber
Erken göçen dostlardan.
Batan güneş, selamsız
Uzaktaki vefasız dostlara.
Gurbete zenginim
Bir de akşamlara.
Gurbet akşamları bitmez.
Yapıştı yakama fakirlik,gitmez.

 
          Hamam Kapısı
 
Hamam kapısında kil satsın,
garipleri kınayanlar !
 
Ağzım zifir,dilim durmor.
Gözüm görmor,elim yetmor.
Elim dıbık,çibik çalmor.
Döğün azdı,dizim tutmor.
Topuk yarık,daban basmor.
Dertler azor,sancı sızmor.
Vura vura,dizler mosmor.
Hiç kimse ,necisin demor.
Hiç bir şeye,aklım ermor.
Zöğmüm kalın,fikir vermor.
Penes oldum,ayar tutmor.
Ekmek fıtır,dişim kesmor.
Kelle söbe,höllez durmor.
Saç küşşe,darak girmor.
Kel oldum,börk tutmor.
Hönnak çıktı,boğaz yutmor.
İdrife oldum,kimse bilmor.
Tahır oldum,döl tutmor.
Densiz oldum,dilim hüsmor.
İşmar edorum,gözüm dönmor.
Keşmer oldum,kimse gülmor.
Solum felçli,tahtta çıkmor.
Atım aksak,rahvan getmor.
Şahra çektim,cercer dönmor.
Şitil ektim,şığva vermor.
Bahçam viran,sırsır ötmor.
Tapan gevşek,zeytin sıkmor.
Talaz esti,gülüm kokmor.
Barkım talan,mağal tutmor.
Kök çürüdü,tiyek tutmor.
Pereventim,dafar etmor.
Yarlağan var,su durmor.
Ceviz ektim,koz tutmor.
Belleğem var,suyum getmor.
Çangal çalorum,kova çıkmor.
Loğdur kırık,loğ dönmor.
Kedüs kırık,çatı çekmor.
Carra delik,zeyit tutmor.
Keşefe kırık,sındı kesmor.
Çırpı pir yok,ocak tütmor.
Şapta kısa,ereyiş tutmor.
Yimeni çarpana,zıyk etmor.
Aşşığ attım,say gelmor.
Zoğum çürük,mıh tutmor.
Hördelek yok,kocacık durmor.
Köynek şilte,yama tutmor.
Say babam say,dertler bitmor.
 
Sevdim !
Sevdim ama,kıymat bilmor.
Ben yanorum,o belli etmor.
Göğnü var,umut vermor.
Yafyaf edor,yüz vermor.
Möhsüroğlu,garip aşık.
Bu sevdaya,ömrü yetmor
                                                    
Kelalinin Evi.
 
Kelali livanda erakı içer.
Bir topak,bir topak daha
İçer içer de kendinden geçer.
Kara Fattum,livanın pırtaşında
Yama çıkını ,dikiş ölbesi,yanıbaşında
Sındısı elinde,
Fattum aba uşaklara don biçer.
Yitirmiş kendini,etmiş akşamı,
Horanta da bekler,akşam aşını.
Kelali sabırsız,kaşır başını
Netsin Fattum aba,yidi zılgıdı,
Hızver ateşinde kellemi bişer?
 
Kelali iki kelle aldı,kuşlukta
Üttürdü arı sili nacar bazarında
Davet var dediler,oğlana, kıza.
Oğlan ne sene de,güveği Musa,
Huylanır, başlar kahır,boğuza
Hösenoğlan cevizli söylemiş
Ballı gelin emzikli,kaymaklı dokunur diye
Güveyide bir böyük sini kırma künefe
Künefeler geldi,dizildi tazara
Kelali soğranır Fattum abaya.
Netsin Fattum aba,yidi papara.
Hızver ateşinde kellemi pişer?
 
El ayak çekilmiş,kelle pişmemiş
Fattum aba neye uğradığını bilmemiş
Getmiş gelmiş mangal başı beklemiş
Kelle değil,Fattum aba eprimiş.
Emokız ocağa mercimek vurmuş
Emonun küftesi,imdada yetmiş.
Kellenin yerine mahıltalı yenmiş.
Kelalinin erakı burnundan gelmiş
Bir daha kellemi diye
Böyük yemin etmiş.
Netsin Fattum aba,kelle kart imiş.
Hızver ataşında kellemi bişer?
 
                                   
KUMRU
 
Çıkma tağasına yuva kurmuşsun
Hem kurka yatarsın hem de ağlarsın
Seher sabah demez figan edersin
Komşum ne ağlarsın neye yanarsın
Derdini söyle de ortak olayım
-Yusuf u tutun da kuyuya atın
-Yusuf u tutun da kuyuya atın
Yusuf u kim tutsun kim yakalasın
Kim kuyuya atsın kim vebal alsın
Her komşu komşunun külüne muhtaç
Gel kumru derdini sende bana aç
Bilir misin Yusuf u kim kurtardı
Yusuf hem de Mısıra sultan oldu
Anladım komşum sen de yalınızsın
Yavrular babasız ona yanarsın
Yusuf diye ağla ibret alırsın
Sabırla dut yaprağı atlas olur
Koruk helva olur sen de bilirsin
Sabırlı ol yavrularını zukla
Sende kumrulara sultan olursun
 
 
          HAMAMNAME
 
Bûs edince dest-ü pâyini licam ile rikâp
Esb-i dilde cünbüş-ü şevkiyle gösterdi şitap
Sayeveş düştüm hemen pâyine ben mest-ü harap
Bab-ı hamama gelince ol şeyh-i âli cenap
Oldu hamamcı yerine eyledi ikramlar.
 
Yapışın hizmetçiler bir bir yed-i beyzasına
Hep küşad verdi ukûdu câme-i zebâsına
Çıkarıp bir bir libasın verdi hep lalsınâ
Asumanî futa sardı ol kadd-i balâsına
Sandılar evc-i felekte mahibâdır akşamlar
 
Ezilip sabun sürüldü ol şehe bi-ihtiyar
Sanki bir ebr-i sefide girdi mehr-i tâbidar
Yunup pirâhen giyindi oldu mâline süvar
Çıkıcak callad-ı çeşmin silerek gamzekâr
Su verildi dedi herkes tiğihûn âşamlar
 
Baktı mir’ate Fasihi O şehinşâh-ı cihan
Münharif hüddamına etti işâret negihân
Çıktı gitti can gibi gûyaki ol rûh-i revân
Müptelâlâr kaldılar mevtâ gibi anda heman
Nakd-i cûdinden edüp hamamcıya in’âmlar.
FASİHA HANIM


          GAZEL
Bundan geri çekemem eyleme hiç naz-ı itab
Yeter ağyârın elinden çekilen bunca azab
Yine ahvalime rahmetmez misin ey kâfir
Aksa eşkim yerine didelerimden hûnab
Koyma Allah’ı seversen bu sitem üzre beni
Çünkü yok sabra karar eyleyecek takat-ı tâb
Bağ-ı hüsnün ne kadar bülbülü ağlatmış kim
Mürg-ü gönlümdür olan ateş-i aşkınla kebâb
Dilrûba din-i diyânetle bulunmaz cennet
Gel seninle açalım âleme bir bab-ı sevab
Sâki-i sim-i bedenle bana bir kûze yeter
Zahisin başına çöksün camii içre kubab
Bâde içmekle mübahat ederim ey zahid
Bâde-yi feyzim olursa bana bir kâse şarab
Tiğ-i kassabı çekersem hünerim pek çok lâkin
Var ise katlime fetva aç oku, işte kitab.
MECİT DİLMEN     


 HAPISA
Bağdan endik böyün
Sergiyi serdik bitirdik
Şindi sıra geldi şire etmiye
Havışa düzdük mahra mahra üzümü
Sebeh erken kalktım yudum yüzümü
Sildim süpürdüm havışı hemin daş curunu
Söbeğine çapıt deptim kapattım
Önüne koydum kara bir kazan
Üzümleri ahtardım curunun içine
Ayaklarımı yudum girdim üzüm içine
Depele babam depele ha depele
Üstüne serptim birez havara
Üzümün tortu dibinde kala
Suları akor üzümün şırıl şırıl
Mübarek sarı altın suyu,bellor
İçtim bir iki şapşak,bal şerbetine değişmem
Birez sonra tellüslere doldurdum
Birez de eğlece de depeledim durdum
Ocağa oturttum böyyük tisti
Üzümün suyu çıktı saymadım kaç tistti
Verdim altına odunun en irisi
Kaynadı fokur fokur kaynadı
Şerbetin içine çaldık nişeyi
Karıştır babam karıştır
Kol karıştırır kalçalar sallanır
Sen salla anam sen salla
Abuş ağam tağadan bize bakor
Yeri cinçalasıca ben sallormuyum
HAPISA eyyi olsun deyi karıştırorum
Yoksa dibine tutar,hapısa yanık kokar
           Ben de inandım salla sen bacım salla
Bir hapısa oldu bir hapısa oldu
Benim hapısam kimi kimse yapamaz
Birer sehen dağıttık komşulara
Bir sehen de koyduk uşaklara
Havışın ortasında çöktüler başına
Duvara kurdum ağaç süllümü
Çıktım ayak ayak süllümü
Şalvarım geçti süyüğün ucuna
Yırtıldı şalvarım boydan boya
Aman bir utandım bir utandım
Damın ortasına yuvarlandım
Yüzüm kızarmış yanor alav alav
Kez Haddüç şalları at bakım yokarı
Damı süpürdüm temizledim
Şalları açtım düzelttim
Hapısaları verin dama satıl satıl
İpten çangaldan çektim aldım
Temiz çarşafların üstüne ahtardım
Anam Ayyüş te seror hapısayı
Elinde tahta hapısa malası
Çok bastırma ane malayı
Çok ince olur şaldan çıkmaz
Dört çarşaf oldu bastığımız bereket
Üç gün sonra kuru bastık olur
Süllümden endik geri aşşağı
Havışta koşturorlar uşaklar
Bir yokarı bir aşşağı
 Uşaklar rahat kor mu bizi ki
Kırtçalasıcalar rahat durun kele
Çıkın sokağa olmayın başımıza bela
Sonra sıcak hapısaya düşersiniz haşlanırsınız ha
Aha şindi deden namazdan gelir
Sizin hakkınızdan ancanı deden gelir
Şu bastıklar olsun hele bakın
Bakın ben size yidirirmiyim
Tandırın başında nuskayı da sarak
Bastığı nuskayı ben yirim
Bu keder eziyeti ben çekim,görün siz
Şalvarım da getti.Yeni bir şalvar isterim.
Develer dama çıktığında
Cevizli,fıstıklı sucukları da ben yirim
Dediklerime sakın inanmayın
Hepiniz de gelin sözlerime kanmayın
Hep barabar yiyek anam
Bağda şirelik üzüm çok
Hellede hapısa da nemiş
Allah yinsin deyi yaratmış
Mısafır rıskından barabar gelirmiş
Yapanların ellerine sağlık
Yiyenlere de efiyetler olsun
Bundan daha çok bereketli olsun
Seneye İşallahhh,İşallahhhh      
Hamit Mollahamit
                                                
 
ZÜRRİYETSİZ KATIR
 
Güçlü hayvanlardan biri katır
Melezdir doğurmaz kafama takılır
Hep sorarım,sonunda M.korkmaz anlatır
Yarab hikmetindir,ilim bilmek haktır
 
Hayvanların sesi en kötüsü eşşek
İster de cahş,hımar,merkep,eşşek
Bilmez altına sersen yün döşek
Yarab eyleme bizleri 2 ayaklı eşşek
 
Anası asil at,amma babası eşşek
Huyun illaki babasına çekecek
Herkes bilir katır,demeye ne gerek
Yarab eyleme bizi katır yada eşşek
 
İbrahim Aleyhisselamı yakmaya
Hiçbir hayvan gitmedi odun taşımaya
Allah'ın gadabı ile zürriyetsiz katır taşıdı da
Cenab-ı hak gadab etti zürriyetini kesti
Nesli yok üremez doğurmaz da
Yarab benzetme bizleri eşşek yada katıra
 
 
Hamit Mollahamit
30.08.94-0533
     
HOŞ GELDİNİZ
 
 
 
 

DERNEGİMİZİN ADRESİ :MERİÇ SOKAK NO-8 ASLAN HAN KAT-1 ŞİRİNEVLER MEYDAN TLF. 0212.4514915 EMAİL: kilisyorum79@hotmail.com
ÖĞRENCİLERİMİZE BURS ARIYORUZ

TÜM HEMŞERİLERİMİZİ DERNEĞİMİZE BEKLERİZ

 
Bugün 1 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol